İran Genelkurmay Başkanı bu hafta Ermenistan’a açık bir mesaj verdi: Tahran Güney Kafkasya’daki barışı destekliyor, ancak bölgede ABD’nin artan rolünden rahatsız. Tahran’da Ermenistan Güvenlik Konseyi Sekreteri Armen Grigoryan ile yaptığı görüşmede Orgeneral Abdolrahim Musavi, İran ile Ermenistan arasındaki “tarihî ve kültürel bağları” vurguladı. Resmî IRNA ajansına göre Musavi, Erivan ile Bakü arasında bir barış anlaşmasının bölgeye istikrar getireceğini söyledi. Ancak aynı zamanda bir uyarıda bulundu.
“ABD dâhil bölge dışı güçlerin varlığı bölgede kaygı uyandırmaktadır,” dedi Musavi.
Açıklamalar, İran’ın denge politikasını yansıtıyor. Bir yandan, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki gerilimin düşmesini memnuniyetle karşılıyor. Öte yandan, ABD’nin artan rolünü —ABD arabuluculuğundaki barış anlaşmasından önerilen ‘Trump Koridoru’na kadar— nüfuzuna doğrudan bir meydan okuma olarak görüyor.
Grigoryan’ın ziyareti, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile “stratejik ortaklık” üzerine görüşmeleri de kapsadı. Görüşmeler barışı destekledi ancak İran’ın kırmızı çizgisini netleştirdi: Bölgenin geleceğini ABD belirleyemez.
Neden önemli? Ermenistan için İran, Rusya ile bağlar zayıflarken izolasyona karşı bir güvence. İran için ise Güney Ermenistan’dan geçecek koridor, Tahran’ı bölgesel ticaretten dışlama ve kuşatmasını derinleştirme tehdidi oluşturuyor.
Daha büyük üçgen: Ukrayna’da sıkışan Rusya etkisini sürdürmekte zorlanıyor. Türkiye, Bakü ile ittifakını derinleştiriyor. Bu da İran’ı kuzey sınırında ABD–Türkiye–Azerbaycan ekseniyle karşı karşıya bırakıyor —ve Tahran, bu senaryoyu sessizce kabullenmeyeceğinin sinyalini veriyor.


