Bazen siyaset sözlerden daha yüksek sesle jestlerle konuşur. Tianjin’deki ŞİÖ Plus zirvesi sırasında bir fotoğraf tüm Güney Kafkasya’yı dolaştı: Azerbaycan’ın First Lady’si Mehriban Aliyeva ve Ermenistan’ın First Lady’si Anna Hakobyan birlikte, yan yana, gülümseyerek ve ellerinde geleneksel yelpazelerle şehrin ünlü dönme dolabı fonunda.
Bu sadece bir fotoğraf değildi. Bu bir işaretti — onlarca yıllık çatışma ve güvensizlikten sonra barışın insani boyutunun geri döndüğünün işaretiydi.
Washington’dan sonra — yeni bir ton
Bu an, 8 Ağustos’taki Washington Deklarasyonu’ndan sadece birkaç hafta sonra geldi. ABD Başkanı Donald Trump’ın katılımıyla, Cumhurbaşkanları İlham Aliyev ve Nikol Paşinyan tarihi bir barış anlaşması imzaladılar. O zamandan beri atmosfer değişti: sessizliğin yerini diyalog aldı, nezaket jestleri düşmanlığın gölgesini geri püskürtmeye başladı.
Aliyeva ve Hakobyan’ın kamuya açık buluşması, normalleşme sürecinin nasıl olabileceğini gösterdi: bir zamanlar güçlü kültürel ve insani bağlarla birbirine bağlı olan iki ülke, yeniden düşmansız komşuluk ihtimalini buluyor.
“İnsandan insana” güven
On yıllar boyunca Ermeniler ve Azerbaycanlılar aynı şehirlerde yaşadı, aynı üniversitelerde okudu, ortak bayramları kutladı. Savaş bunu yıktı. Ama Tianjin’den gelen fotoğraf daha derin bir ihtiyaca dokunuyor — basit bir birlikte yaşama arzusu, çocukların kuşaktan kuşağa aktarılan nefret yükü olmadan büyüme isteği.
Uzmanlar vurguluyor: kalıcı barış sadece anlaşmalarla veya ulaşım koridorlarıyla değil, her şeyden önce insanlar arasındaki güvenin yeniden inşasıyla sağlanır. Aileler, First Lady’lerin onur ve saygıyla bir araya geldiğini gördüğünde bu bir sinyal olur: uzlaşma mümkündür, gerçektir.
Tüm bölge için iyimserlik
ŞİÖ zirvesi küresel jeopolitik için bir platform olarak tasarlanmıştı. Ancak onun en güçlü sembolü kişisel bir an oldu. “Bu fotoğraf, dostluğun ve iyi komşuluğun geri dönebileceğine dair umut veriyor,” dedi Bakü’deki bir gözlemci. Erivan’da da bu kareler temkinli bir şekilde karşılandı; böylesi jestlerin son on yıllarda ne kadar nadir olduğuna dikkat çekildi.
Elbette, zorluklar hâlâ çok. Barış kırılgan ve tarihi bir günde yeniden yazmak imkânsız. Ama semboller önemlidir. Ve Tianjin’de Mehriban Aliyeva ve Anna Hakobyan dünyaya — ve kendi halklarına — Güney Kafkasya’nın sadece rekabetten daha fazlasını hedefleyebileceğini hatırlattı.
O, dostluğu hedefleyebilir.


