Ermenistan’ın 1 Kasım’dan itibaren pasaport giriş damgasından Ağrı Dağı’nın (Ararat) görüntüsünü kaldırma kararı, CivilNet’te Stella Meghrabekyan ve Arshaluis Mgdesyan’ın sunduğu haftalık programda aktarıldığına göre, kimlik ve semboller üzerine gerilimli bir tartışma başlattı ve seçim öncesi siyasi atmosferi şekillendirmeye başladı.
Yetkililer, bu adımın Türkiye’nin talepleriyle ilgisi olmadığını ve daha geniş bir “devlet direnci” stratejisinin parçası olduğunu ısrarla vurguluyor. Ancak değişiklik hassas bir noktaya dokunuyor: Ermenistan’ın büyük bölümünden görülebilen ama Türkiye sınırları içinde yer alan Ararat, uzun süredir güçlü bir ulusal sembol. Programdaki yorumcular, bu tür sembollerin törensel ayrıntılar değil, gerçek toplumsal etkisi olan siyasi mesajlar olduğunu savundu.
Semboller prizmasından siyaset
Sunuculara göre, neredeyse her önemli iç mesaj artık bir kampanya çerçevesine oturuyor:
-
Sivil Sözleşme (Başbakan Nikol Paşinyan) “her yolla” barış getirmeyi ve bu yoldaki engelleri kaldırmayı vaat ediyor.
-
Eski Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’a bağlı “Onurla” grubu, Paşinyan’ı görevden uzaklaştırmayı hedefliyor ve onu Ermenistan’ın güvenliğini ve toprak bütünlüğünü zedelemekle suçluyor.
-
İş insanı Gagik Tsarukyan ve onun refah yanlısı partisi, dünyanın en büyük İsa Mesih heykelini dikmeyi içeren dikkat çekici önerilerle gündem yaratmaya çalışıyor.
-
Tutuklu Rus-Ermeni milyarder Samvel Karapetyan’ın müttefikleri, kısa sürede partiye dönüşmesi beklenen siyasi bir hareket başlattı.
-
Eski Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan, muhalefet kendini yeniden tanımlamaya çalışırken hâlâ seçim öncesi güçlü bir formül arıyor.
Programda atıfta bulunulan son anketlerde halkın yaklaşık %60’ının siyasete ilgisiz olduğu belirtilirken, muhalefetin net bir alternatif sunamadığı, hükümetin ise gündemi belirlemeye devam ettiği – bazı girişimler “aşırıya kaçıp” tepki toplasa da – vurgulandı.
Barış süreci: yeniden markalandı, çözülmedi
Meghrabekyan ve Mgdesyan, Ermenistan-Azerbaycan barış sürecinin “yeniden markalandığını” anlattı – 8 Ağustos’taki Washington açıklamalarının ardından Rusya’nın etkisinden çıkıp ABD’nin himayesine kayıldığını belirttiler.
Onlara göre, barış anlaşmasının metni ve sahadaki uygulaması belirsiz kalsa da, fiili sınır istikrarı siyasi açıdan belirleyici. Bu bağlamda, Paşinyan’ın cephesi güçlenmiş görünüyor; muhalefet ise farklı bir yol haritası sunabilmiş değil.
Damganın ötesinde: daha geniş bir kimlik yenilenmesi mi?
Sunuculara göre, pasaport damgasından Ararat’ın kaldırılması, devlet sembollerini ve anlatılarını hukuken tanımlanmış sınırlar ve yükümlülüklerle uyumlu hale getirme yönündeki daha derin bir çabanın parçası.
Ancak iletişim stratejisindeki aksaklıkların bu tür değişiklikleri gereksiz toplumsal gerginliğe dönüştürme riski olduğu uyarısı yapıldı. Hükümet sembolik bir “yeniden kalibrasyon” yoluna girerse, Ararat’ın yer aldığı devlet armasının da tartışmaya açılabileceği belirtildi.
Bölgesel notlar
Programda ayrıca, AB Komşuluk ve Genişleme Komiseri Marta Kos’un bu hafta Bakü ziyaretine değinildi; Kos’un sıradaki durağının Erivan olması, seçim dönemi ısınırken dış aktörlerin yeniden devreye girdiğinin bir işareti olarak değerlendirildi.


