Babalığın belirlenmesi aile hukukunun en karmaşık konularından biridir. Kimi zaman, yıllarca çocuğunu kendi evladı sanan bir erkek, biyolojik bağın olmadığını aniden öğrenebilir. Böyle bir durumda, kendini aldatılmış hisseden birçok erkek babalığı reddetmeye ve dolayısıyla nafaka ödeme yükümlülüğünden kurtulmaya çalışır. Ancak süreç; dava açma süresinden DNA incelemesine, küçüğün menfaatlerinin korunmasına kadar birçok ince ayrıntı içerir. Peki, babalığın itirazı süreci nasıl işliyor, başlamadan önce neler bilinmeli ve hangi durumlarda biyolojik bağ olmasa da nafaka ödeme yükümlülüğü devam ediyor? Bu soruları Media.Az’a konuşan avukat Elmar Süleymanov yanıtladı ve benzer durumda kalanlara pratik öneriler sundu.
– Azerbaycan’da babalığın reddi prosedürü genel olarak nasıl işliyor?
– Azerbaycan’da bu süreç Aile Kanunu ile düzenlenir ve yalnızca mahkeme aracılığıyla yürütülür. Yasaya göre babalığın reddi davası (ya da doğum belgesindeki ebeveyn kaydına itiraz) şu kişiler tarafından açılabilir: çocuğun resmi ebeveyni olarak kayıtlı kişi, biyolojik ebeveyn, çocuğun kendisi (reşit olduktan sonra), çocuğun vasisi veya mahkemece kısıtlı sayılan ebeveynin vasisi. İlk aşamada, erkek ile çocuk arasında biyolojik bağ bulunmadığını kanıtlayacak tüm deliller toplanır. En temel kanıt genellikle DNA testidir. Genetik inceleme babalığı yüksek doğrulukla doğrular ya da reddeder. Azerbaycan’da testin maliyeti laboratuvar ve inceleme türüne bağlıdır; ortalama 179–999 manat arasında değişir. Genellikle bu masrafları davacı üstlenir. Ek kanıt olarak tanık ifadeleri, fotoğraf, video kaydı ve diğer materyaller de kullanılabilir.
– Babalığın reddi davası için hangi belgeler gerekli?
– Kanıtlar toplandıktan sonra mahkemeye dilekçe hazırlanıp sunulmalıdır. Dilekçeye genellikle şu belgeler eklenir: çocuğun doğum belgesinin kopyası, davacının kimlik belgesi kopyası, ön arabuluculuk görüşmesine dair belge ve olayı doğrulayan diğer belgeler. Dava, davalının ikamet ettiği yerdeki rayon mahkemesine açılır. Dilekçede olayın ayrıntıları, babalığın neden reddedildiği açıkça yazılmalı ve deliller eklenmelidir. Başvuruda ayrıca devlet harcı ödenir (mevcut asgari ücretin %10’u oranında). Mahkeme dilekçeyi kabul ettikten sonra duruşma günü belirler. Taraflar görüşlerini sunar. Gerekirse mahkeme, davacı tarafından sunulmamışsa kendi kararıyla DNA incelemesi yaptırabilir. Karar, tüm dosya ve uzman raporlarına dayanarak verilir.
– Bu durumda DNA testi sonucu mahkeme için kesin kanıt mıdır?
– Yasal olarak DNA raporu tek başına “kesin” delil sayılmaz. Ancak uygulamada mahkemeler bunu en önemli ve çoğu kez belirleyici kanıt olarak kabul eder. Dava kabul edilirse, karar nüfus müdürlüğüne gönderilir, kayıtlarda değişiklik yapılır ve babalık kaydı iptal edilir.
– Bundan sonra davacı nafaka ödemeyi bırakabilir mi?
– Evet. Mahkemenin kararının kesinleştiği andan itibaren davacının nafaka ödeme yükümlülüğü sona erer.
– Peki mahkeme erkeğin baba olmadığını tespit ederse, daha önce ödenen nafakalar geri alınabilir mi?
– Kural olarak hayır. Yasa, çocuğun menfaatini korumak için daha önce ödenmiş nafakanın geri alınmasına izin vermez. Ancak iki istisna vardır: 1) Nafakanın sahte belgeler veya dolandırıcılık yoluyla ödendiği kanıtlanırsa, 2) Anne, biyolojik bağ olmadığını bildiği halde nafaka talebinde bulunduysa. Bu durumlarda davacı, zararların tazmini için ayrı dava açabilir. Bunun dışında, ödenmiş nafakalar geri alınmaz.
– Mahkeme davayı reddettiği durumlar oluyor mu?
– Evet. Yasaya göre, erkek doğum sırasında biyolojik baba olmadığını bilerek kayıtlara geçtiyse, sonradan açtığı babalık reddi davası kabul edilmez. Böyle bir durumda erkek, biyolojik bağ olmasa bile nafaka ödemeye devam etmek zorundadır.
Sonuç: Azerbaycan’da babalık reddi, sadece mahkeme yoluyla yapılabilen, DNA testleriyle desteklenen ancak birçok hukuki ince ayrıntı içeren bir süreçtir. Nafaka yükümlülüğü, kararın kesinleşmesiyle ortadan kalksa da, geçmişte ödenen nafakanın geri alınması neredeyse imkânsızdır.


