Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 80. oturumundaki konuşmasında Azerbaycan’ın savaş sonrası rotasını adalet, yeniden inşa ve Amerika Birleşik Devletleri ile yeni stratejik ortaklık hikâyesi olarak çerçeveledi.
Aliyev, neredeyse otuz yıl boyunca Azerbaycan’ın egemen topraklarının %20’sinin, dört bağlayıcı BM Güvenlik Konseyi kararına rağmen, Ermenistan işgali altında kaldığını hatırlattı. “Bu kararlar asla uygulanmadı,” dedi ve Erivan’ı bir milyon Azerbaycanlının yerinden edilmesine yol açan etnik temizlik ve savaş suçlarıyla suçladı.
2020’deki savaşın Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü “uluslararası hukuk ve BM kararlarına tam uyum içinde” geri getirdiğini vurguladı.
Ermenistan’ın aksine Bakü’nün insancıl hukuka saygılı operasyonlar yürüttüğünü savundu: “Sivillerin korunmasını sağladık ve sivil olmayan altyapıyı hedef almaktan kaçındık.”
Washington’da Kökleşen Barış Süreci
Aliyev, 8 Ağustos Washington Zirvesi’ni bir dönüm noktası olarak nitelendirdi. Beyaz Saray’da Azerbaycanlı ve Ermeni dışişleri bakanları bir barış anlaşmasını parafladı; Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ABD Başkanı Donald Trump’ın huzurunda ortak bildiriye imza attı.
İki önemli gelişmenin altını çizdi: feshedilen AGİT Minsk Grubu’nun kapatılması ve Zengezur üzerinden Azerbaycan’ı Nahçıvan’a bağlayacak, Asya ile Avrupa arasındaki Orta Koridoru genişletecek “Uluslararası Barış ve Refah İçin Trump Koridoru”nun (TRIPP) başlatılması.
“Bu yalnızca Ermenistan ile Azerbaycan arasında barış değil, aynı zamanda ABD ile ilişkilerimizin stratejik ortaklık düzeyine yükselmesi demektir,” dedi Aliyev. ABD’nin, ikili ilişkilerde uzun süredir sorun yaratan Özgürlüğü Destekleme Yasası’nın 907. Bölümü’nün uygulanmasını askıya alma kararını memnuniyetle karşıladı.
Harap Olmuş Bir Toprağın Yeniden İnşası
Aliyev, Ermeni güçlerinden geri alınan topraklarda yürütülen geniş çaplı yeniden inşa kampanyasını anlattı; “yüzlerce şehir ve köyün yerle bir edildiğini, 65 caminin kasıtlı olarak yıkıldığını” söyledi. “Büyük Dönüş” programı kapsamında 50.000’den fazla insan şimdiden geri döndü.
Ancak zorluklar devam ediyor: 2020’den bu yana 400’den fazla Azerbaycanlı mayınlar nedeniyle öldü ya da sakat kaldı, 1990’lardaki çatışmalardan ise yaklaşık 4.000 kişi hâlen kayıp.
Küresel Gündem: Enerji ve İklim
Aliyev, Azerbaycan’ı güvenilir bir enerji ortağı ve iklim lideri olarak konumlandırdı. Ülke artık 14 devlete doğal gaz sağlıyor ve “pazar sayısına göre dünyanın bir numaralı boru hattı gaz ihracatçısı” haline geldi. Ağustos ayında Azerbaycan, savaş sonrası kıtlığı hafifletmek için Türkiye üzerinden Suriye’ye de gaz ihraç etmeye başladı.
Bakü’deki COP29’u, gelişmekte olan ülkeler için yıllık iklim finansmanını 2035’e kadar 100 milyar dolardan 300 milyar dolara çıkarma taahhüdü olan “Bakü Finans Hedefi”nin kabul edildiği bir dönüm noktası olarak gösterdi.
“Yeşil dönüşüme bağlıyız, ancak gerçekçi olmalıyız: dünya bugün veya yakın gelecekte fosil yakıtsız yaşayamaz,” dedi Aliyev. Yenilenebilir enerjilerin 2030’a kadar ulusal üretimin %40’ını oluşturmasını sağlamak için güneş, rüzgâr ve hidroelektriğe büyük yatırım yaptıklarını belirtti.
Ekonomik Dayanıklılık ve Güvenilirlik
Aliyev, yoksulluk oranının %5’e düşürüldüğünü, dış borcun GSYH’nin yalnızca %6,5’i olduğunu ve döviz rezervlerinin dış yükümlülüklerden 16 kat daha büyük olduğunu açıkladı. Moody’s ve Fitch, mali disiplin ve egemen varlık nedeniyle Azerbaycan’ın kredi notunu yükseltti.
Hızla küçülen Hazar Denizi’nde ekolojik felaket uyarısında bulunarak, kıyıdaş devletlerin BM desteğiyle ortak harekete geçmesi çağrısında bulundu.
İnsani Ses
Aliyev, Azerbaycan’ın salgın yardımlarından afet müdahalelerine kadar insani yardım geçmişine dikkat çekerek, bunun ülkenin sorumlu bir küresel aktör olduğunun kanıtı olduğunu vurguladı: “İşgale son verdik ve yeniden inşaya başladık. Adalet üstün geldi, egemenlik geri kazanıldı, barış fiilen sağlandı. Bu sadece Azerbaycan’ın zaferi değil, uluslararası hukukun nihayetinde üstün geleceğinin kanıtıdır.”


