Boşanma, iki insanın hikâyesinde son nokta gibi görünür. Ancak Azerbaycan’da bu süreç çoğu zaman yeni bir çatışma dalgasının, karşılıklı suçlamaların ve intikam girişimlerinin başlangıcı oluyor. Ayrılıktan sonra birçok eski eş etik sınırları korumuyor: bazıları eski partnerinin özel hayatına müdahale ediyor, bazıları ise çocuklarla görüşmeyi kısıtlıyor.
Psikolog Elnur Rustamov, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, bazen ailelerin müdahalesinin de önemli bir rol oynadığını belirtiyor.
“Bir insan evlenebilir ve çeşitli nedenlerle boşanabilir. Ancak burada kişiliğin kültürü ortaya çıkar — bu sürece nasıl yaklaştığı önemli. Genellikle eski eşin hayatına müdahale eden taraf, yaşananlara pişmanlık duyan kişidir. Bu kişi durumu kabullenemez ve diğerinin kişisel, mesleki, duygusal hayatına etki etmeye devam eder. Eğer biri ayrılıktan pişman değilse, gider ve kendi hayatına devam eder. Bazen iki taraf da boşanmadan memnun olur — o zaman da çatışma nedeni kalmaz,” diyor uzman.
Rustamov’a göre Azerbaycan toplumunda ataerkil kalıplar hâlâ güçlüdür. Boşanma genellikle, özellikle kadınlar açısından, kişisel bir başarısızlık olarak görülür. Bu da boşanmış bireyler üzerinde ek bir baskı oluşturur, onları eski eşe karşı saldırgan davranmaya ve kararlarını ailelerine ya da topluma karşı savunmaya zorlar.
Sosyolog Mail Yagub da boşanmanın ardından eski eşlerin birbirinin hayatına müdahale etmesinin sıkça görüldüğünü söylüyor. Bu durum çoğunlukla kişilik özellikleriyle ilgilidir.
“Bir kişi aile değerlerini anlamamışsa, sadece boşanma sırasında değil, evlilik sürecinde de sorun yaratır. Boşanma bir trajedi değil, hukuken ve dini olarak kabul edilmiş bir gerçektir. Asıl trajedi, ebeveynlerin birbirine karşı kaba ve sorumsuz davranışları nedeniyle çocukların zarar görmesidir. Anne ve baba her şeyden önce çocuğun iyiliğini düşünmelidir, ancak ne yazık ki bazıları bencilliklerine yeniliyor,” diye vurguluyor Yagub.
Psikolojik araştırmalar, ebeveynleri boşandıktan sonra kavga etmeye devam eden çocukların eğitim, sosyal uyum ve duygusal gelişim açısından üç kat daha fazla sorun yaşadığını gösteriyor.
Azerbaycan gibi aile bağlarının güçlü olduğu bir toplumda bu tür çatışmalar, yalnızca eski eşleri değil, geniş aileyi de etkileyebiliyor.
Mail Yagub’a göre, benzer durumların önlenmesi için hukuki mekanizmaların güçlendirilmesi gerekiyor.


