Daily Europe Online’a konuşan Azerbaycanlı analist Elmira Talyibzade, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) etrafındaki son gelişmelerin, AGİT Minsk Grubu’nun feshedilmesinin ve AZAL yolcu uçağının düşürülmesiyle ilgili tazminat anlaşmazlığının Azerbaycan–Rusya ilişkilerinde derinleşen bir krizi ve Güney Kafkasya diplomasisinde bir değişimi ortaya koyduğunu söyledi.
ŞİÖ Ablukası ve Rusya’nın Gizli Eli
Talyibzade, kamuoyunda tartışmaların başlangıçta Hindistan’ın Azerbaycan’ın ŞİÖ üyeliğine karşı çıkmasına odaklandığını, ancak diplomatik sızıntıların Moskova’nın da perde arkasında Bakü’nün katılımını engellemede rol oynadığını ortaya çıkardığını belirtti. “Rusya, Hindistan’la istişareler başlattı, Yeni Delhi’ye vetoyu öne sürdürürken kendisi gölgede kaldı,” dedi. Bu durumu, Moskova’nın, Azerbaycan’ın adaylığını destekleyen Pekin’le açıkça karşı karşıya gelmeden Avrasya’daki nüfuzunu koruma çabası olarak nitelendirdi.
Minsk Grubu Döneminin Sonu
Talyibzade’ye göre aynı derecede önemli olan gelişme, uzun süredir Dağlık Karabağ ihtilafını çözmekle görevli AGİT Minsk Grubu’nun resmen feshedilmesiydi. Analiste göre, Ermenistan ve Azerbaycan dışişleri bakanlarının yapının dağıtılması yönündeki ortak çağrısı “barış sürecinde büyük ilerleme” gösterdi ve resmi bir anlaşmanın yolunu açtı. “Otuz yıl içinde ilk kez uluslararası toplum, çatışmanın artık donmuş değil çözümlenmiş olduğunu kabul etti,” dedi.
AZAL Trajedisi Tazminatında Rusya’nın Tutumu
Ocak 2025’te düşürülen Azerbaycan Havayolları (AZAL) uçağının ardından yaşanan sürece değinen Talyibzade, Rusya Dışişleri Bakanlığı’nı rutin sigorta ödemelerini devlet tazminatıyla karıştırmakla eleştirdi.
“Bunlar teknik sigorta yükümlülükleridir, suçun kabulü değildir. Bakü, Rusya hükümetinden doğrudan sorumluluk talep ediyor,” dedi. Montreal Sözleşmesi hükümlerine atıf yaparak kurban başına 200.000 dolardan fazla ödeme gerekebileceğini vurguladı.
Gergin İkili İlişkiler
Analist, Pekin’de Vladimir Putin ve İlham Aliyev arasındaki kısa el sıkışmayı ikili ilişkilerin en düşük noktasının sembolü olarak tanımladı. Moskova’nın taktiklerinin — ŞİÖ vetosundan AZAL vakasını küçümsemeye kadar — “Azerbaycan’ın bağımsız dış politikasını dizginlemek için kolektif diplomasiyi kullanma isteğini” yansıttığını savundu.
Yeni Ortaklıklara Kayış
Talyibzade’ye göre bu baskılar, Azerbaycan’ın çok yönlü alternatifler arayışını hızlandırıyor.
“Abluka hem bir meydan okuma hem de bir fırsattır. Bakü’yü Çin, Türkiye, Orta Asya ve hatta Batı ile daha derin angajmana yöneltiyor,” dedi.
Rusya mevcut yaklaşımını sürdürürse, Güney Kafkasya’daki kalan nüfuzunu kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacağını, buna karşın Azerbaycan’ın yükselen Büyük Hazar bölgesinde rolünü güçlendireceğini uyardı.


