Rus gazeteci Maksim Şevçenko, RTVI News’e verdiği demeçte, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile kısa tokalaşmasının pragmatizme işaret ettiğini, uzaklaşmaya değil, “gaz sözleşmelerinin gösteriden ağır bastığını” söyledi.
“Putin retoriğe tepki vermiyor”
Şevçenko, Kremlin’in Cumhurbaşkanı Aliyev’in Sovyet dönemi “işgal” hakkındaki son yorumları üzerinde fazla durmayacağını, bu tür tarihsel çerçevelemeyi rutin siyasi dil olarak nitelendirdiğini belirtti. Ona göre tokalaşma, bir geri adım değil, Moskova’nın güncel çıkarları kelime tartışmalarının üzerine koyduğunun bir hatırlatmasıydı.
İki hat: sıcak protokol, gürültülü sürtüşmeler
Kremlin protokolünün “çok sıcak” olduğunu söyleyen Şevçenko, Putin’in Azerbaycan Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Mehriban Aliyeva’ya doğum günü tebriklerini örnek gösterdi. Buna karşılık Rusya’daki Azerbaycan bağlantılı kişilerle ilgili tartışmalar (gözaltılar, ticari anlaşmazlıklar, medya kadro değişiklikleri) yaşandığını vurguladı. Şevçenko, bunları devletler arası çatışma değil, Rusya içi güç mücadeleleri ve “ticari çekişmeler” olarak niteledi.
Enerji mantığı çatışma anlatısına ağır basıyor
İran büyükelçisinin yakın zamanda Azerbaycan ağı üzerinden Rusya–Azerbaycan–İran doğalgaz transit anlaşması hakkındaki açıklamasına atıfta bulunan Şevçenko, gerçek politikanın tutuklamalar veya şirket değişiklikleri etrafındaki “gürültüde” değil, boru hatlarında ve akışlarda görüldüğünü savundu.
Azerbaycan’ın doğu-batı ve kuzey-güney enerji hatları için stratejik bir transit merkezi işlevi gördüğünü belirten Şevçenko, bu konumun Bakü’ye, Moskova ile kalıcı işbirliğini tüm taraflar için mantıklı kılan bir kaldıraç sağladığını söyledi.
Elit hizalanmalar, kopuş değil
Şevçenko’ya göre, “tek bir Azerbaycan” yok; farklı dış yönelimlere sahip rakip elit gruplar var. Rusya’nın bu çevrelerle ilişkilerinin farklılık gösterebileceğini, ancak bunun Bakü ile kopuş anlamına gelmediğini ifade etti.
“Kurgulanmış” gerginlikler ve dış aktörler
Şevçenko, son gerginlikler için iki hipotez ortaya koydu:
-
Rusya–Azerbaycan ilişkilerini bozmak ve enerji lojistiğini zorlaştırmak isteyen dış güçler;
-
Transit, fiyatlandırma ve pazar erişimi konularında sert pazarlıkların siyasi drama olarak sunulması.
Şevçenko, yıllar önceki iddialar üzerinden yapılan gözaltılar, yüksek profilli atamalar, kamuoyuna yansıtılan baskınlar gibi bazı olayları derin enerji görüşmeleri etrafındaki “gürültü” olarak tanımladı.
Karabağ, İsrail ve ilke
Uzun süredir savunduğu görüşleri yineleyen Şevçenko, Azerbaycan’ın Karabağ üzerindeki egemenliğini yeniden tesis etmesinin “işgal dönemi projesine” son verdiğini ve bölgedeki etnik sürgünleri tarihsel olarak eleştirdiğini söyledi.
Ayrıca, Orta Doğu ve Kafkasya’daki milliyetçi projelere yönelik daha geniş bir eleştirisini dile getirirken, insanların içinde bulundukları devletin yasaları çerçevesinde istedikleri yerde yaşama özgürlüğüne sahip olmaları gerektiğini vurguladı.
Görünüm: istikrarsızlıktan önce anlaşma
Şevçenko, mevcut gerginliğin, hacimler, güzergâhlar ve fiyatlandırma konusunda stratejik şartlar belirlendikten sonra azalacağını öngördü.
2020’deki Putin’in “Karabağ Azerbaycan’dır” tutumunun çatışmayı bitirmede belirleyici olduğunu vurgulayan Şevçenko, ne Moskova’nın ne de Bakü’nün Güney Kafkasya’yı istikrarsızlaştırma çıkarına sahip olmadığını belirtti.


