Azerbaycan’daki bazı üniversitelerde geleneksel 5 gün yerine 4 günlük eğitim haftası uygulanmaya başlandı. Bu karar hem öğrenciler hem de üniversiteler için olumlu ve olumsuz yönler barındırıyor. Peki bu yenilik yükseköğretimin kalitesini nasıl etkileyecek?
Gazeteci, yazar, eğitim ve bilim uzmanı, meslek seçimi danışmanı Rizvan Fikretoğlu, Patrulaz.az’a yaptığı açıklamada, kısaltılmış eğitim haftasının pedagojik ve pratik gerekçeleri olduğunu belirtti. Ona göre temel amaç, ders yükünü optimize etmek ve enerji ile ulaşım masraflarını azaltmak.
“4 günlük sisteme geçiş tüm kurum ve bölümleri kapsamıyor. Bazı durumlarda haftalık yoğun programın 4 güne toplanması, derslerin daha verimli işlenmesini hedefliyor. Ayrıca öğrencilere staj, araştırma, kurs, gönüllülük veya kişisel gelişimle ilgili faaliyetler için ek bir gün bırakılıyor. Yabancı ülkelerde de 4,5 günlük eğitim modelleri var, bu da modern sisteme entegrasyon olarak değerlendirilebilir,” dedi uzman.
Fikretoğlu’na göre yeni sistemin avantajları çok. Öğrenciler iş bulma, startup’lara katılma, yabancı dil ve mesleki kurslar alma, kişisel projelere zaman ayırma imkânı kazanıyor. Daha planlı ders programı stresi azaltıyor ve zamanı daha verimli kullanmayı sağlıyor.
Ancak dezavantajları da mevcut. Dört güne sıkıştırılan yoğun ders programı öğrencileri yoruyor, herkes bu tempoya uyum sağlayamıyor. Konuların hızlı işlenmesi yüzeysel öğrenmeye ve bilginin kalıcı olmamasına yol açabiliyor. Laboratuvar, klinik veya uzun süreli seminer gerektiren bölümlerde ciddi sorunlar çıkabilir.
“Genel olarak sistemin amacı öğrencilerin sadece sınıfta değil, sınıf dışında da gelişmesini sağlamak. Ama yanlış denge kurulursa hem öğrenciler hem öğretim üyeleri için aşırı yorgunluk getirebilir. Ayrıca tatil günlerine denk gelen derslerin nasıl telafi edileceği de belirsiz,” diye ekledi Fikretoğlu.
Sonuç olarak, 4 günlük eğitim haftası önemli fırsatlar sunsa da beraberinde yeni zorluklar da getirebilir.


